!-- Google Tag Manager --> Tabipler odasına verilen haklar neden sağlık bakanlığı tarafından alınmak isteniyor?

Tabipler odasına verilen haklar neden sağlık bakanlığı tarafından alınmak isteniyor?

Bilindiği gibi, Gezi olayları sırasında Sağlık Bakanlığı ve TTB (Türk Tabipler Birliği) arasında Gezi olayları sırasında bir gerginlik yaşanmıştır. Gezi olaylarında polisin orantısız güç kullanımı ve özellikle biber gazının yoğun kullanımı sonucunda binlerce kişi yaralanmıştır. Hipokrat yemini ile tıp bilimine ve doktorluk mesleğine bağlı olan bazı doktorlar ise bu yaralılara yardım etmek adına gönüllü doktor olarak alana inmiştir.

Bu noktada Sağlık Bakanlığı, Gezi olaylarında revirlerde çalışan sağlık personeline soruşturma açma kararı aldığı gibi, revirlerde çalışan doktorlar kelepçelenerek gözaltına alınmış ve bazıları hiçbir soruşturma yapılmadan t*rörist damgası yemiştir. Sağlık Bakanlığı, gönüllü doktorların yaralılara müdahale etmeden önce bakanlıktan izin alınması gerektiğini öne sürse de; hiçbir uluslararası anlaşmada böyle bir madde bulunmamaktadır. Kaldı ki doktorların görevi herhangi bir olay esnasında en kısa sürede bölgeye ulaşıp en doğru ve etkili yoldan yaralılara yardım etmektir. Savaşlarda bile, revire getirilen düşman askerini dahi tedavi eden doktorlar, neden kendi vatandaşlarını tedavi etme hakkına sahip değillerdir?

Bu doğrultuda Sağlık Bakanlığı ve TTB arasında gerilen ipler neticesinde, Sağlık Bakanlığı TTB’nin bazı yetkilerinin elinden alınabileceğini açıkladı. Ancak TTB, bu durumu kabul etmediği gibi uluslararası kamuoyunu bu duruma dikkat çekmeye davet etmektedir. Günümüzde TTB, Doktor Tv gibi yayınlarda her gün karşınıza çıkmakta olan ve çeşitli hastalıklar konusunda size bilgi vermekte olan onlarca doktordan meydana gelen bir kurumdur. Öte yandan yıllar boyunca Türkiye’nin en saygın kurumlarından biri olmuş olan TTB’nin doktorları, ellerinden geldiğince halka yardım edebilmek adına çalışmaktadırlar. Öte yandan “gönüllü” olarak icra edilen herhangi bir eylem için, hiçbir merciden izin alınmasına gerek olmadığı da herkesçe bilinmektedir. İşin içine resmiyet ve belgeler girmediği sürece, her doktor istediği alanda gönüllü doktorluk yapabilir.

Unutulmamalıdır ki doktorluk mesleği diğer pekçok meslekten farklıdır. Çünkü doktorlar hayat kurtaran yegane insanlardır. Bu durumda, özellikle de böylesi özel durumlarda doktorlara çok daha esnek yaklaşılması gerektiğini ve TTB’nin bu hadiselerdeki tutumunun yadırganmaması gerektiğini düşünüyoruz. TTB doktorlarından hasta mahremiyetini ihlal ederek hastaların bilgileri istenmiştir. Sadece bu bile, yine Türkiye’nin bağlı olduğu pekçok uluslararası anlaşmaya ters düşen bir uygulama olarak kayda geçmiş bulunuyor.

Sponsor Bağlantılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.