karpal tünel sendromu Eldeki sinir sıkışmasına yeni yöntem

Karpal tünel sendromu Eldeki sinir sıkışmalarına yeni yöntem, Beyin ve sinir cerrahı Opr. Dr. Ayhan Kara, eldeki sinir sıkışmalarında, artık eski açık ameliyat şekillerinin terk edildiğini ve yeni modern tedavi yöntemlerinin kullanılmaya başlandığını belirtti.

Dr. Ayhan Kara,  basit olarak sinirlerin geçtiği yerin etrafındaki yumuşak doku ya da kemiklerde meydana gelen değişikliklerle, sinirin baskıya uğrayıp fonksiyon kaybının yarattığı sendroma ”karpal tünel sendromu” denildiğini belirtti.

Sendromun, bilekteki karpal tünelden geçen median sinirin sıkışması sonucu ortaya çıktığını ifade eden Kara, hastalığın halk arasında ”sinir sıkışması” olarak da bilindiğini dile getirdi.

Opr. Dr. Kara, sendromun, daha çok kadınlarda görüldüğüne dikkati çekerek, ”40-60 yaş arasında, kendini daha çok hissettiren hastalık, örgü ören, dantel yapan, bilgisayar kullanan, titreşimli alet kullanan kişilerde daha sık görülüyor. Gebelik, guatr, romatizmal hastalıklar ve diyabet gibi hastalıklar da karpal tünel sendromunun ortaya çıkmasını kolaylaştırır” dedi.

Ayhan Kara, hastalıkla ilgili gelen en sık şikayetlerin ellerde ve parmaklarda uyuşukluk, karıncalanma, batma ve yanma duygusu, bilekte ve elde ağrı, güçsüzlük, eline aldığı cisimleri uzun süre tutamama, bırakma gibi durumlar olduğunu belirtti.
Gece uykudan, ellerde uyuşukluğun artması ve sızlatan ağrı ile uyanma şikayetlerinin, karpal tünel sendromuna özgü bir bulgu olduğunu ifade eden Kara, şöyle devam etti:
”Hasta, elini sallayarak rahatlamaya ve kötü duygudan kurtulmaya çalışır. Tanı, hastanın şikayetleri, muayene, manyetik rezonans görüntüleme ve en önemlisi EMG denen sinir fonksiyon testiyle konur. Tedavi başlangıç aşamasında ise ilaçlar, fizik tedavi ve çeşitli el aletleriyle hareketsiz bırakarak tedavi edilir, ama el kaslarında zayıflama başlamışsa ve ilaç tedavisinden yanıt alınamıyorsa o zaman cerrahi müdahale yapılır. Günümüzde elde sinir sıkışmalarında yeni modern tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. Eski açık ameliyat şekilleri terk edilmiştir. Artık 10 dakika gibi kısa bir sürede, endoskopik ve ışıklı bıçaklarla minimal invaziv dediğimiz küçük kesilerle operasyon gerçekleştirilmektedir.”

Sponsor Bağlantılar