!-- Google Tag Manager --> Nihat Hatipoğlu ile Regaip Kandili üzerine röportaj

Nihat Hatipoğlu ile Regaip Kandili üzerine röportaj

"Regaib_Kandili

 

Bu akşam (2 Haziran) Regaip Kandili. Bu önemli gece vesilesiyle, ATV’de ilk kez izleyicisyle buluşacak Nihat Hatipoğlu’yla, Kandil fırsatının nasıl değerlendirilmesi üzerine röportaj. Röportajın sonunda Nihat Hatipoğlu’nun okunmasını tavsiye ettiği özel dualar da var…

Sayın Hatipoğlu, Regaip Kandili’nden bahsedebilir misiniz?
Regaip Kandili üç ayların başlangıcıdır, Hz. Peygamberin bu dönemde “Allah’ım bize Recep ve Şaban’ı mübarek kıl ve Ramazan’a ulaştır!” şekllinde dua ettiğini biliyoruz. Bu aylar Peygamberimizin bol bol oruç tuttuğu aylardır aynı zamanda, fakat kaynaklarda Hz. Peygamberin üç ayların tamamını oruçlu geçirdiğin dair bir bilgi bulunmamaktadır. Perşembe ve Pazartesi oruçları ve bu bu ayların; 13, 14 ve 15. gecelerinde tuttuğu oruçlar bilinmektedir.

Regaip Kandili, Recep ayının başlangıcıdır. Bize Ramazan’ı müjdeler. Recep ve Şaban, Ramazan’a hazırlık aylarıdır.

Hz Peygamberin bu gecelere özel okuduğu bir dua var mıydı?
Bu gecede okunması makbul olan dualardan biri de yine Hz. Peygamberin de okuduğu “Allah’tan mağrifet dilerim, Allah tektir, ona tevbe ederim” şeklindeki duadır. Bu önemli bir duadır. Allah CC’nin, “Bu duayı okuyan kimselerin günah defterlerini kaldırın” buyurduğu da rivayetler arasındadır. Regaip kandili ile ilgili önemli bir iddiada Peygamber efendimizin anne rahmine bu gece düştüğü iddiasıdır.

Kandillerin gerçekte olup olmadığı da çok tartışılıyor, ne söylemek istersiniz?
Kandillerle ilgili; kandiller vardır, kandiller yoktur tartışmalarını çok anlamsız bulduğumu söylemek isterim. İslam’da mübarek zaman ve mübarek mekân kavramı vardır. Kuran’ın indirilişi ile ilgili olarak, Kadir gecesine atfen, ‘diğerlerinden daha mübarek bir gecede indirildi’ ifadesi vardır. Kadir gecesi diğer gecelerden daha hayırlı kılınmıştır. Buradaki hata şu olabilir. Bütün yılı lakayit bir biçimde; ibadetten, hayır hasenattan uzak geçirip, bunları bir güne ya da bir geceye indirgemek yanlıştır. Tabi bu bize daha kolay geldiği için bu tarz bir davranış şeklini benimsemiş olabiliriz, ama ibadetlerde makbul olan ibadetin sürekliliğidir! Bir gecede bin rekat namaz kılıp yılın diğer günlerini boş geçirmek doğru bir davranış şekli değildir. İbadetimiz az da olsa sürekli olmalıdır. Kapı kapanmıyor kapı hep açık, ama bu kapıdan girmek için bir yol bulmalıyız…

Kandil kutlayıp da annesine babasına küfreden göremezsin, kandil kutlayıp da ardından içkiye kumara giden göremezsin, kandiller insanı iyiliğe güzelliğe ve tabi Allah’a yaklaştırır.. Onun için; kandil yoktur, şu yoktur, bu yoktur türü açıklamaları kusura bakmayın, ama ‘gevezelik’ olarak görüyorum. Özel günler ve geceler vardır, cumalar vardır, kandiller vardır, bunları hayırlara bir vesile, bir imkân olarak görmek gerekir.

Neler yapılmalı bu akşam?
Küsleri barıştırmak, babayı anneyi aramak, özellikle yoksulları, yetimleri doyurmak bu gecenin faziletlerindendir. Dilenen fakir vardır, dilenmeyen fakir vardır! Gidip onları arayıp bulmak lazım.. Anne ve babalar çok önemli! Bu geceler anne babalarımızın ellerini, ayaklarını öpmemiz gereken, onları hoş tutmamız gereken geceler… Bu özel günler barışmaya vesile olmalı, küslük üç gündür, üç günden sonra bunu sürdürmemek gerek, bu günleri barışmalara da vesile kılmak gerekir! İnsanlar bir araya gelip bol bol Allah’ı zikretmeliler, O’nu anmalılar bu akşam. Bunlar özel iklimler özel mevsimlerdir, bunları dua için tövbe için Allah’a yakarış için birer fırsat olarak görmek lazım!

Peygamberimiz zamanında bu tarz kandil kutlamaları var mıydı?
Bu dönemdeki kadar organize ve camilerde topluca yapılan ibadetlerden bahsetmek zor tabii. Onlar Regaip dememişler de mesela Recep’in ilk perşembesi demişler…
Hz. Peygamberin sahabesi bu tip özel gecelerde, tesbih çekerek, Allah’ı zikrederek, şimdiki imkânlarda olmasa da -kimi zaman bellki birkaç hurma dağıtarak- yemek dağıtıp fakirleri doyurarak, bol bol Kuran okuyarak bu geceleri geçirmişlerdir. Bir gecede Kuran’ın tamamını okuyan sahabeler vardır… Elbette ki Allah istediği her mekanı ve her geceyi mübarek kılabilir, ama İslam hallkı kandil mantığı, biraz önce de söylediğim gibi özel gün ve geceler anlayışı olan bir toplumdur..

Bu tip geceler günahları tartmak için de bir fırsat mı?
Biraz önce bahsettiğim muhteşem kadro, Peygamberin sahabileri, çok takva sahibi olmalarına, hayatlarının her anı kandil dikkatinde geçmesine rağmen, kendilerini sık sık hesaba çeker ve amellerini yeterli bulmazlardı. Bizim de bu noktadan hareketle, burayı kıstas alarak, kendimizi değerlendirip tartmamız aynı yöntemle hareket etmemiz gerekiyor.. Tövbe kapısı her zaman açıktır.

Bu geceye özel bir dua var mı?
Benim her zaman tavsiye ettiğim bir dua var! Peygamberimiz (SAV)’in HZ. Aişe’ye öğrettiği dua Allahım! Sen affedicisin, affı da seversin, beni affet! Farklı dualar var onları da ilave edebiliriz.

Nihat Hatipoğlu’nun okunmasını önerdiği özel dualar

CENNET KAPISINI AÇAN DUA
Ya Allah, sen benim Rabbimsin. Senden gayrı hiçbir ilah yoktur. Ben senin kulunum, gücüm yettikçe senin ahdin ve vaadin üzerindeyim. İşlediğim şeylerin şerrinden sana sığınıyorum. Bana olan nimetlerini de, günahlarımı da itiraf ediyorum. Artık beni yarlığayıver. Şu bir gerçektir ki: günahları senden başka yarlığayacak yoktur.

Bu duanın faydası:
Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) bu duayla ilgili şu müjdeyi vermiştir: “Bir kimse bu istiğfarı gece okur sabah olmadan önce vefat ederse veya sabah okuyup akşamdan önce ölecek olursa ona cennet vacip olur.”

PEYGAMBERİMİZ’İN KIZI HZ. FATIMA’YA FAKİRLİĞE KARŞI ÖĞRETTİĞİ DUA
Ey 7 kat göğün ve büyük arşın sahibi olan Allahım! Bizim Rabbimiz! Her şeyin Rabbı olan Yüce Allah! Ey Tevrat’ı, İncil’i ve Kur’an-ı Kerim’i indiren, taneyi ve çekirdeği yarıp çıkaran Yüce Rabbım! Alnından tutup hesaba çekeceğin her şeyin şerrinden sana sığınırım Ya Rabbi! Sen öyle Evvelsin ki, senden evvel hiç kimse yoktur. Sen öyle Ahirsin ki, senden sonra hiçbir şey yoktur. Sen öylesine açıkta ve görünürsün ki, senin üzerine hiçbir şey yoktur. Sen öylesine sır ve gizlisin ki, senin önünde hiçbir şey yoktur. Ya Rabbi! Benim borcumu ödememi ve fakirliğimi gidermemi nasip eyle!

EBUL VEFA HZ.’NİN DUASI
Ya Allah!
Dünya ve ahirette karşılaşacağım her bir korku için ‘lailaheillallah’ ı,
Her keder ve üzüntü için ‘maşa’allah’ı,
Her bir nimet için ‘elhamdulillah’ı,
Hayret verici her şey için ‘subhanallah’ı,
Her bir günah için ‘estağfirullah’ı,
Her darlık için ‘hasbiyallah’ı,
Her musibet için ‘inna lillahi ve inna ileyhi raciun’u,
Her bir kaza ve kader için ‘tevekkeltu alellah’ı
Her bir itaat ve isyan hareketi için ‘la havle vela guvvete illa billahil aliyyul aziim’i, hazırladım.
Ey Rabbım! Bize arttır da eksiltme, bizi şereflendir de hor ve hakir kılma, bize ver de mahrum bırakma, bizi seç de üzerimize ihtiyar etme.
Bizden razı oluver bizden kabul eyle. Ey Kerem sahibi! Ey esirgeyenlerin en merhametlisi! Duamı kabul eyle. Hamd alemlerin Rabbın’a mahsustur.

ÖZLÜ BİR DUA
Ya Rabbi!
Eğer imanıma bir şüphe girmiş ben de ondan tövbe etmemişsem ihlasla derim ki : Allah’tan başka yaratıcı yok, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür.
Ya Rabbi!
Eğer bilmeden Müslümanlığıma küfür karıştırmışsam, derim ki: Allah birdir, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür.
Ya Rabbi!
Eğer Allah’ı birlememe şirk girmişse, ben de bunun farkında değilsem ihlasla derim ki: Allah’tan başka ilah yoktur, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür.
Ya Rabbi!
Eğer bilmeden seni tanımamda yanlışım varsa derim ki: Allah’tan başka ilah yoktur, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür.
Ya Rabbi!
Eğer bilmeden amelime riya ve kendimi beğenme duyguları karışmışsa derim ki: Allah’tan başka ilah yoktur, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür.
Ya Rabbi!
Eğer farkında olmadan kalbime küçük ve büyük günahların fitnesi girmişse derim ki: Allah bir, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür.
Ya Rabbi!
İmanımı gönülden tazeleyerek, ihlasla derim ki: Allah’tan başka ilah yoktur, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) Allah’ın Resulüdür.
Ey diri olan!
Ey ebedi var olan!
Ey izzet ve ikram sahibi olan!
Ey gücün, şerefin ve büyüklüğün sahibi olan Allah’ım!
Halimi düzelt, işlerimi güzelleştir, beni bela ve fakirliğin acılarından koru, düşmanların şerrinden, şeytanın aldatmasından, nefsin arzularından, saptıranların saptırmasından beni koru ey Rabbim!
Ya Rabbi!
Beni çok ibadet eden salihlerden ve şükreden zenginlerden eyle… dini ve dünyevi bütün işlerimi düzene koy. Hayırlı nimetlerimi sonuna erdir.
Ya Rabbi!
Ömrümün son zamanlarında, ölüm anında kalbimi ve dilimi imanla doldur. Bana son anda; şehadet ederim ki, Allah birdir ve yine şehadet ederim ki, Hz. Muhammed (sallallahu aleyhi ve sellem) O’nun elçisidir demeyi nasip et.
Sabah

Sponsor Bağlantılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.